Çorlulu yazar Ramis Çınar’ın 5. kitabı Kanadı Kırık Kelebekler, Fenomen yayınları etiketiyle yaklaşık bir ay önce yayınlandı. 10 bin adet basılan kitabın tüm Türkiye’de birkaç haftada yaklaşık 2.000 kopyası satıldı. Fakat Çınar’ın roman türündeki bu kitabı memleketi Çorlu’da Türkiye genelinde gördüğü ilgiyi göremedi.
Gazetemize kitapları hakkında
bilgi veren Çınar, önceki dört romanının aşk ve tarih ağırlıklı olduğunu belirterek,
son romanı Kanadı Kırık Kelebekler’in çocuk
istismarı, kadın cinayetleri ve uyuşturucu bataklığını anlattığını söyledi. Romanını
Çorlu Adliyesinde çalışırken gördüğü adli dosyalardan esinlenerek yazdığını
belirten Çınar, “Toplumun kanayan yarası olan bir durumu ortaya koymak istedim.
Bu kitapta da polisiye unsurlar var. Cinayet, soruşturma veya beklenmedik bir
katil var. Suçun toplumsal ve psikolojik yönlerini sorgulayan bir kitap” dedi.
KOZMOPOLİT YERLER SUÇLULAR İÇİN
ÇEKİM MERKEZİ
Çorlu’nun polisiye romana ilham
verecek kadar karışık bir yer olup olmadığı sorusuna Çorlu’nun kozmopolit bir
yer olması nedeniyle polisiye vakaların da sıklıkla görülmeye başlandığı
yanıtını veren Romancı Ramis Çınar, “İstanbul’un sonradan gelişen Esenyurt veya
Beylikdüzü bu tarz ilçeleriyle benzerlik gösterebilen bir yer. 81 ilden insan
var. Ekonomisinin canlı dinamik olduğu bir yer. Göç yolları üzerine, farklı
sektörel faaliyetler var ve dolayısıyla toplumun her kesiminden insanı
görebiliyorsunuz. Böyle bir mozaik içerisinde bu tür suçları işlemeye de daha
elverişli hale geliyor” dedi.
Köy ve kasaba türü yerlerde
insanların birbirlerini tanıdıkları için insanlar üzerinde bir toplumsal baskı
oluştuğunun belirten Çınar, “Suç işlediklerinde veya toplum tarafından kabul
görmeyen eylemde bulunduklarında dışlanma korkusu ağır basıyor. Büyük kentlere
gidildiğinde ise insanlar artık apartman dairesindeki kapı komşularını bile
tanımadıkları için toplum baskısı ve otokontrol mekanizması kalkıyor. Suça daha
elverişli hale geliyor. Bir başka faktör ise başka kentten veya kırsaldan iş
bulma veya daha yüksek bir ekonomik seviyede hayat kurma umuduyla geliyorlar.
Fakat burada tutunamayınca suça bulaşma hadisesi meydana geliyor” dedi. Çınar,
Çorlu’nun İstanbul’a yakınlığı sebebiyle orada soruşturmalardan kaçan insanların
yakalanmamak için buraya gelebildiğini de söyledi.
ROMANLARIM KURGU ESERİ
İlk iki kitabı yayınlandığın da
özellikle yakın çevresindeki insanların romanın hayal ürünü olduğunu kabl
etmekte zorlandığını belirten Çınar, “Yazdıklarımın benim anılarım olduğu ve
benim hayatımı anlattığıma dair genel bir kanı oluştu. Başkarakteri ben olarak
kabul edip etraftaki karakterlerin de kimler olduğunu sorgulayan kimseler oldu.
Yani kurguyla gerçeği ayıramayan kişiler oldu” dedi. Çnar, hayat hakkıda ise
şunları söyledi, “35 yaşını görmüş klasik tabirle hayatın ortasında bir insan
olarak geçmişte kalan zaman hiç yaşanmamış kadar kısa gelecek ise hiç
gelmeyecek gibi uzun. Bu hayatı yaşarken geçmişin pişmanlıkların veya geleceğin
kaygılarından sıyrılıp ana odaklanmak lazım”.
SEYFİ GENÇ