Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İzzet Volkan, yaşanan ekonomik sorunlarla ilgili gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. İş dünyasının ana beklentisinin istikrar olduğunu vurgulayan Volkan, “şu anda önümüzü görmekte zorlanıyoruz” dedi.
Finansal sorunlardan, üretim sorunlarına kadar birçok konuda iş dünyasının yaşadığı sorunları değerlendiren Çorlu TSO Başkanı İzzet Volkan, finansal sorunların biran önce çözülmesi gerektiğine vurgu yaptı. “Türkiye’de iş dünyasının huzursuz olduğu çok keyifli olmadığı önünü görmekte zorlandığı, çok yüksek oranlarla ve kısa vadelerle para bulduğu bir dönemden geçiyoruz” diyen Çorlu TSO Başkanı İzzet Volkan, sorunların biran önce giderilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
KURUN SABİT KALMASINI İSTİYORUZ
Gazetemize önemli açıklamalarda bulunan Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İzzet Volkan, “Bizim sanayicimiziniz, tüccarımızın ana beklentisi istikrar, biz bu kurun çok hızlı yükseldiği ve çok hızlı düştüğü dönemde bir büyük bir türbülanstan geçtik. Burada kurdan zarar eden işletmelerimiz oldu. Bizim beklentimiz kurdan zarar etmek veya kar elde etmek değil, kurun sabit kalıp işimizi planlayabildiğimiz öngördüğümüz finansal istikrar içerisinde ticaretimizde ve ürettiklerimizden para kazanmak. Bu yüzden geçtiğimiz bu dönem tüm üyelerimiz için çok zor bir dönem oldu. Enflasyonun yüksek olduğu bir döneme girdik, bunun işletmeler üzerinde yarattığı etki çok yüksek, çok riskli bir dönem. Enflasyon döneminde üretim yapmak, ticaret yapmak, mevcut sermayeyi korumak, çok kolay değil. Bununla ilgili de zor bir sürece devam edeceğiz, ülkemizin ana konularından bir tanesi artık finansal istikrarı sağlayarak para istikrarını sağlayarak enflasyondan hızlı bir şekilde uzaklaşılması gerekiyor. Tüm işletmelerimiz için, ihracatçımızı da içerisine koyarak söylüyorum, ana sıkıntılardan bir tanesi bu finansal istikrarın olmaması enflasyonun çok yoğun bir şekilde hem üretim tarafında hem tüketim tarafında hayatımıza girmiş olması. Bununla alakalı çok daha radikal kararlar alınması gerekiyor” dedi. .
FİRMALARIN İSTEDİĞİ, DÜŞÜK FAİZLİ, UZUN VADELİ KREDİLERDİR
“Bugün baktığımızda reel faiz özellikle özel bankalarda yüzde 30’ların üzerine geldi, bu çok ciddi bir oran, bu altı ay önce bizim hayatımızda olan bir oran değil, bir anda hem yüksek enflasyonla mücadele ediyoruz bir de yüzde 30’lara gelmiş bir faiz oranıyla mücadele ediyoruz” diyen Volkan konuşmasını sürdürdü: “Yüzde 30’la almak istediğinizde dahi özellikle uzun vadeli kredi verme işi oldukça düşük. Genellikle bir yıl iki yıl sınırlı tutmaya çalışıyorlar. Yapılacak yatırımlar veya firmanın ihtiyacı olan düşük faizli uzun vadeli kredilerdir. Kısa vadeli krediler ödeme kabiliyetinin dışında kalıyor, onunda hızlı bir şeklide çözülmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi. .
İŞ DÜNYASI ÖNÜNÜ GÖRMEKTE ZORLANIYOR
Çorlu TSO Bakanı İzzet Volkan, “Türkiye’de iş dünyasının huzursuz olduğu çok keyifli olmadığı önünü görmekte zorlandığı, çok yüksek oranlarla ve kısa vadelerle para bulduğu bir dönemden geçiyoruz. Biz gerekli önlemlerin alınarak hızlı bir şeklide, tekrar finansal istikrarın sağlanmasını istiyoruz, şu anki durum bizim işletmelerimiz için kaygı uyandırıcı biraz daha kur oturdu, o konuda biraz daha rahatız, hızlı hareket ettiği döneme göre şu anda oturdu, ama hala yüksek enflasyon yüksek faiz kısa vadeler hayatımızdan çıkmadı. Biz özellikle finansman tarafında devletimizin uzun vadeli kaynaklar yaratacağı konusundaki taleplerimizi iletiyoruz, bunu da destekleyeceğini umut ediyoruz” dedi.
ÜLKENİN TİCARETİ İÇİN PLANLAMA ÇOK ÖNEMLİ
“Tabi sadece finansal sıkıntılar yok, bizim işletmelerimizin özellikle küçük işletmelerimizin desteklenmesi gerekiyor” diyen Volkan, “Bir yandan da planlanması gerekiyor. Bizim aşağıdan yukarıya geri bildirimin gittiği, yukardan aşağıya bir planlamanın geldiği yapılanmaya ihtiyacımız var. Zamanında devlet planlama teşkilatımız vardı, ülke için bunu yapan, şimdi de aynısını da ülkenin ticareti için yapılması gerekiyor. Çok bilinçsiz şekilde kurumlar açılıyor, marketler açılıyor, her noktaya bu mevcut ticareti etkiliyor. İş yapan bir firmanın yanına aynı işi yapan bir firma daha geldiği zaman ikisinin de zarar edip batma ihtimali ortaya çıkıyor. Bu işlerin daha planlı daha organize daha tanımlanarak yapılması gerekiyor. Bu durum akaryakıt istasyonları için yapıldı, denildi ki 1 km’ye kadar 2 tane akaryakıt istasyonu açamazsınız diye. Otomatikman oradaki sayıyı sınırlandırdı” dedi.
VERGİ SİSTEMİNİN TEKRAR DÜZENLENMESİ GEREKİYOR
“Üyelerimizle alakalı af ile alakalı bir beklenti oluştu, ne zaman seçim takvimi yaklaşsa bununla alakalı maalesef beklenti oluşuyor” ifadelerini kullanan İzzet Volkan, “Ama o kadar fazla af çıkarır hale geldik ki artık vergi ödeme alışkanlığımızı kaybetmeye başladık. Nasıl olsa af çıkacak diye para ödemiyoruz. Normalde ödeyenin de çok iyi bir şeklide ödüllendirilmesi gerekiyor. Yani şu an af kapsamında yararlanan firmaların vergisini ödeyen firmalara göre daha avantajlı halde olduklarını gördükçe firmalarda ödeme noktasında düşündüğü görüyoruz. Herkesten vergi alınan bir sistem oluşturulması gerekiyor. O yüzden Türkiye’nin ana ihtiyaçlarından bir tanesi de vergi sisteminin tekrar gözden geçirilip, daha az oranda daha noktadan para toplanacağı vergi sistemini kurulması gerekiyor” dedi.
İÇ PİYASADA İŞ YAPAN İŞLETMELER ZORLUKLAR YAŞIYOR
“Devletimiz üretim konusunda aslında elinden gelen desteği veriyor. Normalde şuan tüketilen elektriğin bir kısmı hala devlet tarafından finansa ediliyor. Döviz olarak bakıldığında elektriğimiz dünyanın üzerinde konumlanmış bir rakam değil, o yüzden ihracatçı için hala rekabetçi bir noktada ama iç piyasada Türk lirasının değer kaybetmesiyle tüketicinin alım gücü düştü. Ve iç piyasaya iş yapan kurumlarımızın maliyetleri arttı” diyen Volkan, “Firmalarımızın da arttı, bugün yüzde 50’lerde işçilik giderlerinin olduğu bir durumu konuşuyoruz. Akaryakıt, ısınma, elektrik giderinin yüzde 50-60-70 arttığı dönemden bahsediyoruz. İşletmeler bu zamlar karşısında iç piyasaya iş yapan işletmelerimiz çok zorlanıyor. O yüzden bizim ısrarla bahsettiğimiz fiyat istikrarının yerine gelmesi ana gündemi olması çok önem arz ediyor. Yoksa bu daha da hızlı devam edecek. Enflasyondan çıkmak, faizleri düşürmek, ve kuruda belli bir yerde stabil tutmak o da olduktan sonra bizim sanayicimizde daha iyi hale gelecektir” dedi.
BÖLGEMİZDE 1010 İŞLETME AÇILDI, 350 İŞLETME KAPANDI
Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İzzet Volkan bölgede açılan ve kapanan işletmeleri de değerlendirdi: “Bölge alarak daha rahat konumdayız, bizim hem pandemi döneminde hem pandemi dönemi sonrasında sanayimiz hızlı gelişiyor. Bölgemizde 1010 tane yeni açılan işletmemiz oldu, bu Tekirdağ’daki birçok odanın üye sayısından daha fazladır. Kapanan işletme sayısı ise 350 civarında, 650 tane ek üye geldi. Bizim bölgemiz sanayi olarak ta ticaret olarak ta Türkiye’nin geri kalanına göre daha iyi daha rekabet gücü yüksek bir şeklide devam ediyor. Ama bu onların iyi olduğu anlamına gelmiyor aynı kaygılar onlar içinde mevcut” ifadelerini kullandı.
ÜRETİMLE BÜYÜYECEĞİZ SÖYLEMİ ÇOK DOĞRU
“Pandemi döneminde ilk kapanmaların olduğu dönemde bu işin çok iyi fırsat olduğunu söyledim. Çünkü Çin üretim merkezi haline gelmişti, her şey Çin de ucuzdu, her şey Çin’de daha çoktu, her şey Çin’de ucuz bir şekilde üretilebiliyordu, ne zaman pandemi geldi, Çin kendini kapattığı için tedarik zincirleri bozulmaya başladı. Avrupa tek üreticiyle oluşabilecek riske hazır değildi şimdi bunu gördü. Ve şimdi aynı üretimi dünyanın farklı lokasyonlarında yaymaya çalışıyorlar. Burada Türkiye çok ciddi rekabet avantajına sahip, o yüzden ülkemizin şu an bahsettiğimiz politikamızı değiştirdik, üretimle büyüyoruz, üretim toplumu olacağız söylemi çok doğru bir zamanda geldi, çünkü Çin’den Endonezya’ya farklı farklı coğrafyaya inanılmaz bir üretim yönlendiriyor” diyen Çorlu TSO Başkanı İzzet Volkan, “Biz orada doğru hamleyi yapabilirsek, doğru pazarlarda doğru yeri tutabilirsek ülkemizin çok ciddi çıkarına olacaktır. Hükümetin yaptığı bu politika eğer doğru şeylerle desteklenirse üretim fabrika yaptım demekle olmuyor, o fabrikanın sermayesi olması gerekiyor, o fabrikanın verimli çalışıyor ve rekabet sağlıyor olması gerekiyor. O fabrikanın mavi yakanın olması gerekiyor. O fabrikanın çevreyle uyumlu olması gerekiyor. Bunlarla desteklendiğinde devletimizin politikası çok iyi bir yere gelecek bizde Çin’den kaçan yatırımı alacağız. Pandemi nedeniyle Merkez bankalara para bastı, o paranın basıldığı zamanda enflasyonun olması doğal, ama önemli olan basılan paradan da üretim toplumu olmak için kaynak almak gerekiyor. Amerika para bastı sıfır faizle para veriyordu, bankalar para veriyordu, o parayı Türkiye’ye ne kadar getirebilirsek, o parayla ne kadar alt yapı mavi yaka eğitimi ve fabrika yapabilirsek iyi, biz o fırsatı kaçırdık gibi. Para bolluğu Türkiye’ye gelmesi gerekirken gelmedi. O gelseydi, biz daha iyi noktada olurduk” dedi.
KALİFİYE BİR İŞGÜCÜMÜZ VAR
Konuşmasını sürdüren İzzet Volkan, “Bizim toplumumuz çok genç çok ciddi rekabet avantajları var, Avrupa’nın yaşlı bir nüfusu var. iş gücümüz birim fiyatına göre çok ucuz, kalitesine göre ucuz, Romanya’da veya Mısırda bizden ucuz işçilik olabiliyor ama bizden aldıkları verim alınamıyor. Otomotiv sektöründeki firmalar burada yatırım yapmalarının sebebi Türkiye’deki işçilik fiyatına göre çok kaliteli. Romanya’ya açıldı kapandı. İş gücü çok önemli, iş gücü ucuz diye bazı işverenler Etopya’yı Mısır’ı denediler hepsi geri geldi. Biz biraz pahalıyız ama kaliteli bir işçilik var. Her şeyden önce Avrupalılar bizi üretim için çok iyi bir fırsat olarak görüyor” dedi.
İMDAT ŞAHİN