Eğitim İş Sendikası Tekirdağ 2 Nolu Şube Başkanı Mahmut Er yaptığı açıklamada 2 Kasım 2022 tarihinde iş bırakacaklarını duyurdu.
Eğitim-İş Tekirdağ 2 Nolu Şube Başkanı Halil Mahmut Er, “Öğretmenler olarak bizler, uzun zamandır diğer meslek kollarında olduğu gibi bir “Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK)” istemekteyiz. Bağlı olduğumuz kanun her sorunumuza cevap verememektedir. Bu yüzden kendi mesleğimiz ile ilgili sorunlarımızı ve kendi özlük-hukukumuzla ilgili bir kanuna ihtiyacımız vardır. Bunu sürekli dile getirdik. Hükümete ve Milli Eğitim Bakanlığı’na sesimizi duyurduk fakat kendileri öğretmenlerin fikirlerini almadan sadece 12 maddeden oluşan bir kanun yaptılar. Bu kanun bizim hiçbir sorunumuza çözüm olmuyorken, birde bizlere yeni sorunlar çıkardı. “Öğretmen Kariyer Basamakları” adı altında bizlere sınavla “Uzman Öğretmenlik” ve “Başöğretmenlik” unvanları verilecek ve bu unvanları alacak öğretmenlere 1000 lira, 2000 lira gibi zam yapılacaktır” dedi.
GETİRDİKLERİ SİSTEM ÖĞRETMENLERE HİÇBİR ŞEY KATMAYACAK
Konuşmasını sürdüren Mahmut Er, “Unuttukları bir şey var ise biz öğretmenler zaten üniversitelerimizden uzman olarak mezun olmaktayız ve bugünlere gelene kadar da defalarca kez sınavları başarmış bulunmaktayız. Kariyer anlamında biz öğretmenlere hiçbir şey katmayacak olan bu kanun, yan yana çalışan ve aynı işi yapan öğretmenlere farklı unvan ve farklı maaş verilmesine sebep olacaktır. Bu, en başta anayasamıza aykırıdır. Çünkü eşit işe, eşit ücret verilmelidir. Ayrıca kariyer sınavla değil, liyakat ile yapılır. Eğer kariyer ise amaç, biz öğretmenlere de imkân versinler, bizlerde ilçe, il müdürlüklerinde, hatta bakanlıkta çalışarak yükselebilelim. Eğer kariyerse amaç, müdürlük, müdür yardımcıları gibi üst seviyelerde görev alan arkadaşlarımızın sorumlulukları arttığı gibi maaşları da artsın. Her yeri yanlış olan, biz öğretmenleri birleştirip güçlendirmesi gerekirken, daha çok ayrıştıran bu kanuna Eğitim-İş olarak taslak halinde ilk çıktığı günden itibaren karşı çıkıyor ve geri çekilmesini, bu sınavın yapılmamasını, öğretmenlerin sorunlarını bilen eğitim sendikaları ile birlikte, öğretmenlerin de fikirleri alınarak yeniden yapılmasını istiyoruz. Zaten diğer meslek kollarının kanunlarına baktığınızda da başka böyle bir kanun olmadığını göreceksiniz. Bir diğer konumuzda biz öğretmenlerin her geçen gün eriyen maaşlarıdır. TÜİK’in yayınlamış olduğu ve hepimizin doğru olmadığını bildiğimiz enflasyon oranları yüzünden maaşlarımız, alım gücümüz her geçen gün erimektedir. Ki bunu bir tek bizler değil, tüm halkımız görmektedir. Bundan dolayı Eğitim-İş görevi kötüye kullanma sebebiyle TÜİK’e dava açmıştır ve dava süreci devam etmektedir. Çünkü açıklamış oldukları enflasyon oranları yüzünden biz öğretmenler artık yoksulluk sınırının biraz üstünde maaş almaktayız. Bizler sadece manevi ve maddi hak ettiğimizi almak istiyoruz” dedi.
2 KASIM ÇARŞAMBA TÜM TÜRKİYE’DE İŞ BIRAKIYORUZ
“Aslında öğretmenin ve eğitimin daha çok sorunu vardır. Burada hepsini anlatmak biraz zor. Bizler Eğitim-İş olarak Türkiye geneli diğer sendikalara yapmış olduğumuz çağrı neticesinde 13 sendika birleşerek güçlerimizi birleştirdik ve ortak bir karara imza attık. 2 Kasım Çarşamba günü tüm Türkiye’de eğitim emekçileri olarak iş bırakıyoruz” diyen Mahmut Er, “Şunu da belirtmek isterim ki, bu aldığımız ilk karar değildir. Şu zamana kadar her yolu denedik. Bu, artık sesimizi duyurmak için almış olduğumuz son karardır. Bakanlığımız ÖMK ile getirilen sınava %95 katılım olduğunu ve öğretmenlerin de bunu istediğini dile getirmektedir. Haklıdır, %95 katılım vardır fakat bu öğretmenlerin bunu istediğini göstermez. Çünkü öğretmenler düşen alım güçlerinden dolayı 1000 ₺ zammı istemektedirler, bu şekilde bir kariyeri değil. Bu yüzden son zamanlarda biz öğretmenlerin düşen itibarını daha da aşağılara getirmekten, “Öğretmen Bursluluk Sınavı”ndan öteye gidemez.Ve burada değerli velilerimize de şunları söylemek isterim. Bizler sadece ÖMK’ya, düşen maaşlarımıza karşı değil, bir öğretmen sorumluluğuyla eğitimin kronikleşen sorunlarına ve geleceğimiz olan çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkının gasp edilmesine karşı da 2 Kasım’da iş bırakıyoruz. Bilmenizi isteriz ki; mücadelemiz aynı zamanda eğitim sistemimizin iyice işlemez hale gelmesine engel olmak içindir, çocuklarımız için güzel bir gelecek düşü içindir. Mücadelemiz, demokratik, laik, bilimsel, parasız ve eşit eğitim hakkı içindir. Bundan dolayıdır ki, 2 Kasım’da biz eğitim emekçileri iş yerlerinde olmayacak, öğrencilerimize öğretebileceğimiz en büyük değerler olan eşitlik ve adalet, demokrasi ve hak arama dersi vermek için alanlarda olacağız. Sizlerin de çocuklarımızın hakları ve gelecekleri için vereceğimiz bu mücadeleye omuz vereceğinizi umuyoruz. Son olarak buradan bir kez daha değerli meslektaşlarımıza hatırlatmak isterim ki; bizler birlikte olduğumuz sürece bir şeyleri başarabildik. Şimdi yine birlik olma zamanıdır. Bu yüzdendir ki tüm meslektaşlarımızı, velilerimizi omuz omuza vererek sesimizi duymak ve duyurmak için 2 Kasım Çarşamba günü saat 12.00’de Tekirdağ/Süleymanpaşa Hasan Ali Yücel meydanına bekliyoruz. Tüm meslektaşlarımıza iyi çalışmalar dilerim” dedi.