Çorlu Güncel

Karanfiller 8 Temmuz Anıtına Bırakıldı

  • 13 Temmuz 2022
  • 973 Kez Okundu
  • Karanfiller 8 Temmuz Anıtına Bırakıldı
  • Karanfiller 8 Temmuz Anıtına Bırakıldı
  • Karanfiller 8 Temmuz Anıtına Bırakıldı
  • Karanfiller 8 Temmuz Anıtına Bırakıldı
  • Karanfiller 8 Temmuz Anıtına Bırakıldı

Çorlu’da Sarılar Mahallesi yakınlarında 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren kazasında ölenler anıldı.

 

 

8 Temmuz 2018’de meydana gelen, 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren kazasında ölenler Sarılar Mahallesi’nde düzenlenen törenle anıldı. Faciada yaşamını yitirenlerin yakınları, trenin kalkış noktasından katliamın yaşandığı durağa ellerinde hayatını kaybedenlerin fotoğrafı ile yürüdü. Fotoğrafların ve “Adalet İstiyoruz” ifadelerinin yazılı olduğu büyük pankartın taşındığı yürüyüş, Sarılar Mahallesi’ndeki 8 Temmuz Anıtı’nda sona erdi. Anmaya katılanlar, hayatını kaybedenler için rayların önünde 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu. Saygı duruşunun ardından, ölen 25 kişinin isimleri tek tek okundu. Daha sonra 8 Temmuz’un anıtına karanfiller bırakıldı.

YOK MUYDU HESAP SORACAK BİR HAKİM?
Kızını, kardeşlerini ve altı aylık yeğenini kazada kaybeden Zeliha Bilgin, “Söylemek istediğim o kadar çok şey var ki ama ağzımdan çıkacak kelime yok. Hesap sormamanın, adaletsizliğin kitabının yazıldığı günlerde yine görüyorum ki bize bizden başka dost yok. Biz bir oldukça yapılanların, adaletsizliğin, katledilenlerin hesabını hep birlikte soracağım. Dört yıl önce bu saatlerden bir şeyler söylemek istiyorum. Saat 16.49 gibi son görüşmemden hiç bahsetmemiştim, kızımla. ‘Geliyoruz anne.’ Daha konuşmayı bilemeyen Beren’im altı aylık, o konuşsaydı, kim bilir nasıl veda edebilirdi teyzesine. Bizim için bayramlar, özel günler bitti. Ama sebep olanlar, hesap sorulmadığı için bayramlarını o kadar güzel kutluyorlar ki. Çünkü hesap soran yok onlara. Devlet Demiryollarındaki ihmaller yüzünden, 25 melek uğurlandı buradan gökyüzüne. Tozpembe hayalleri olan evlatlarımız gitti, bir hiç uğruna. Kim hesap sordu? Yok muydu, bu ülkenin hesap soracak bir hakimi?”dedi.

TAZİYE MESAJI YAYINLAMADILAR!
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na seslenen Zeliha Bilgin, “Sabahtan beri Devlet Demiryollarının ve onun hesaplarını kontrol ediyorum Twitter’da. İyi bayramlar diliyorlar. Bize iyi bayram yok. Sen bu ülkenin Ulaştırma Bakanı olarak bugün bir taziye mesajı yayınlayamaz mıydın? Nedir sizi tedirgin eden? Bu devletin yollarında 25 can ihmalleriniz yüzünden öldü. Nerede bu devletin Ulaştırma Bakanı? Bugün 25 can için tek bir kelam edemiyor”diye konuştu.

HERKES TATİLDE, ÇOCUĞUNUN BAŞINDA
Faciada hayatını kaybeden Ferhat Şahin’in babası Hüseyin Şahin ise “4 yıl önce oğlum trene bindiğinde, ‘Baba 7 gibi bizi almaya gelirsin’ demişti. Saat 5’i 10 geçe, gelen telefon, kızım ‘Kurtarın’ diye telefonda konuşabildi. Çok kötü. Allah kimseye yaşatmasın. Geldik ve oğlumuzu trenin altında gördüğüm an zaten bittim. Devlet saklıyor. Neyi saklıyor? Koskoca devlet; Cumhurbaşkanı olsun, Ulaştırma Bakanı olsun, bir TCDD Genel Müdürü’nü yargılamaktan yoksunsa ya da bunlarla bu paraları paylaşıp, bu yolları kötü yapıyorsa, bizim çocuklarımızı öldürüyorsa, yazıklar olsun, hepsinin boğazında kalsın. Her gün televizyonda cuma çıkışlarını gösteriyorlar. Var mı böyle bir dünya? Herkes tatilde, çocuğunun başında. Biz ne yapacağız? Artık yeter. Savcının büyüğü mü çıkacak, Anayasa Mahkemesi mi büyüyecek, Adalet Bakanlığı mı büyüyecek. Kim gelirse gelsin, yeter artık. Böyle olmaz. Bir yolu yapmak üç katman diyor, üç katman var mı orada? Bilirkişi söylüyor. Neyi saklıyorsunuz? Adaletin gelmesi için bir an önce, halk inansın, bu ülkenin masum insanları ölmeye devam ediyor.” şeklinde konuştu.

SOSYAL CİNAYET DÜZENİNİ HEP BİRLİKTE AŞACAĞIZ!
Avukat Elif Sıla Aşık, Gezi Parkı Davası kapsamında Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Avukat Can Atalay’ın mesajını okudu. Atalay’ın gönderdiği mesajda “Bundan tam 4 yıl önce Çorlu’da demiryolu altyapısının aşama aşama piyasa koşullarına teslimi ve gerekçeyle güvencesizleştirilmesi sonucu 25 insanımız göz göre göre ölüme gönderildi. Ölümlerin nedeni sistemiktir. Sorumlular, başta Ulaştırma Bakanı olmak üzere üst düzey bürokratlardır. Türkiye’de adalet, Çorlu’da katledilen, sosyal cinayetlerde yitirilen insanlarımıza artık sessiz kalamaz. Biz, insanlarımızın acılarına acı katan, bu sosyal cinayetlerin cezasız kalması için sürdürülen faaliyeti tanıyoruz. Adalet istiyoruz. Çorlu için adalet. Bu sosyal cinayet düzenini hep birlikte aşacağız.”denildi. Avukat Evren İşler ise “Buraya gelip, cinayet mahallinde konuşurken bu cinayetin nasıl işlendiğinden de sorumlularından da bahsetmek zorundayız. Aslında 12 Eylül’de başlayan, Özal döneminde devam eden ve AKP politikaları ile de son noktasına ulaşan neoliberal politikalardır, burayı cinayet mahalli haline getiren. TCDD’nin özelleştirilmesi, kurumda liyakatin kalmaması ve altyapı ile üst yapı arasındaki dengenin bozulmasıdır burayı cinayet mahalli haline getiren.”ifadelerine yer verdi.

SORUMLULAR BİNALİ YILDIRIM, AHMET ASLAN VE İSA APAYDIN'DIR!
Dosya savcısı hakkındaki suç duyurusu kabul edilmesine karşın işlem yapılmadığını aktaran İşler, “Dosya savcısı hakkında adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve görevi ihmalden yaptığımız suç duyurusu mahkeme tarafından dahi yerinde görülmüşken, ne bu savcı hakkında bir işlem yapıldı bugüne kadar ne gerçek sorumlular hakkında iddianame düzenlendi. Bunca zamandır gerçek sorumluları henüz tespit edemediğini söyleyen Çorlu Cumhuriyet Savcılığı’na buradan sesleniyoruz. Özelleştirme kararlarının verildiği tarihteki Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’dır, bu cinayetlerin sorumlusu. Katliam tarihindeki Ulaştırma Bakanı Ahmet Aslan’dır, bu cinayetlerin sorumlusu. TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın’dır sorumlu olan. Gerçek sorumluların yargılanmasıdır, ailelerin talebi.”dedi.
Yapılan konuşmaların ardından mahalle meydanında bulunan camide okutulan mevlid programı ile düzenlenen tören sona erdi.

HABER MERKEZİ